Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2020-04-25 15:59:00

Avustralyalıların Atatürk sevgisi


Mehmet BAYER, 25 Nisan (HİBYA) – Çanakkale Onsekiz Mart Üniveritesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, söz konusu alanda Anzakların tarihlerinde katıldıkları tüm savaşlarla ilgili anıtlar ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün büstünün, hayatının ve 1934 yılında Anzaklar için söylediği sözlerin yazılı olduğu bir anıtın bulunduğuna işaret etti.

Tören alanında başka heykeller ve kitabelerin de bulunduğunu anlatan Atabay, ''Ancak bu alanda bir istisna söz konusu. O da Mustafa Kemal Atatürk için. Hem de ilk başta, Avustralya War Memorial'e yüzünüzü döndüğünüzde sağ başta hiçbir ülkeye veya kişiye ayrıcalık tanınmamış, İngiliz Kraliçesine bile.'' dedi.

Atabay, Avustralyalılara göre ''Atatürk'' isminin soyluluk, kahramanlık, vatanseverlik, gözüpeklik, dostluk ve metanet gibi pek çok insani değeri çağrıştırdığını dile getirdi.

Bu çağrışımların 1915 yılında Çanakkale Savaşları sırasında Anzakların Gelibolu'da Türklere karşı savaştıkları sırada yaşadıkları duyguların, acıların ve aynı zamanda asaletin birer yansıması olduğunu belirten Atabay, ''Anzaklar, tüm bunları Mustafa Kemal Atatürk'ün kişiliğiyle birleştirmişlerdi. 1915'ten sonra ortaya çıkan Anzak efsanesi, Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaşları sırasında gösterdiği üstün yeteneğinde kendini görmüş ve Avustralyalıların nezdinde büyük ve eşsiz bir saygı uyandırmıştı. Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşları’nda bütün varlığı ile ülkesini seven bir kişi olarak ortaya atılırken, yapmak istediklerini başarmasında kişisel yeteneği, ileri görüşü, çevresindekileri etkileme gücü ve askeri alandaki büyük becerilerinin de bu gelişmede büyük etkisi olmuştu.'' diye konuştu.

Atabay, şöyle konuştu:

''Avustralyalılar açısından şurası bir gerçekti ki şayet tarihsel açıdan Mustafa Kemal Gelibolu'da Anzakların çıkarma yaptıkları Arıburnu'nda olmasaydı, Anzakların Arıburnu çıkarması çok farklı biçimde sonuçlanacak ve bir 'Anzak Efsanesi' ortaya çıkmayacaktı. Anzaklar planlandığı şekilde düz bir sahile sahip Kabatepe'ye değil de bir mil kuzeydeki sarp Arıburnu bölgesine ayak bastıkları andan itibaren umulan tarihin seyri değişti. Komutanlar ve askerler arasında irtibat kesildi, tam bir keşmekeş yaşanmaya başladı.''

Mustafa Kemal'in, 25 Nisan 1915 günü yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşten sonra askerlerine dinlenmeleri için mola verdiğinde, Conkbayırı ve Sarıbayır tepelerinde kısa bir keşif yaptığı sırada bir grup Türk askerinin Anzak askerlerinin önünden geriye çekildiklerini gördüğünü dile getiren Atabay, ''Onların mermilerinin kalmadığını söylemeleri üzerine süngü takarak yere yatma emri vermesi ve Anzak askerlerinin de aynı şekilde yere yatmasıyla tarihin seyri değişti.'' görüşünü aktardı.

Atabay, Gelibolu Yarımadası'nda Anzakların savaş boyunca sürekli Mustafa Kemal'in ismini duyduğunu, Anzakların bu savaşa kadar kendilerini İngiltere'nin bir kolonisi olarak gördüklerini vurguladı.

Anzakların, Türklerin vatan ve millet için nasıl canlarını feda ettiklerini her gün, her dakika görüp, hissettiklerini anlatan Atabay, şunları kaydetti:

''Savaş sona erdiğinde 25 Nisan 1915'te Mustafa Kemal ve askerlerinin nasıl canla başla vatanlarını savunduklarını görüp 'Biz Avustralyalılar bir ulus olarak kimiz, ulusal kimliğimiz nedir?' diye düşündüler ve Gelibolu Yarımadası'nda yaşadıklarını kendi ulusal kimliklerinin başlangıcı olarak kabul ettiler. Mustafa Kemal'in kaleme aldığı ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya söylettiği şu sözler Anzakların ruhlarına ve beyinlerine yerleşti: 'Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız, huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' Atatürk’ün bu teselli cümleleri Avustralya ve Yeni Zelanda’da büyük bir takdirle karşılandı. Atatürk’ün Türkiye’yi çağdaş bir ülke haline getirmek için yaptığı çabalar Avustralya ve yeni Zelanda’da yakından takip edilmeye başlandı. Gelibolu Yarımadası'nda bir savaşla başlayan Türklerle Anzaklar arasındaki ilişkilerde Anzaklar, Atatürk'ü savaşta ve barışta bir büyük önder olarak değerlendirdiler. Avustralyalılar tarih sahnesine yeni bir ulus olarak, Atatürk'ün ulusal görüşünden ve bir ulusun kurucusu olarak gerçekleştirdiklerinden çok şeyler öğrenerek yollarına devam etmektedirler.  O nedenle Mustafa Kemal Atatürk, Avustralyalılar için istisna ve özel bir insandır.''


Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2024 istatistikhaber.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.